Omega-3 & Bağışıklık sistemi /Covid-19

Omega-3 & Bağışıklık sistemi /Covid-19

Omega 3 esansiyel bir yağ asididir. Vücudumuz bu yağ asitlerini kendisi üretemediğinden dışarıdan alınması gerekmektedir. En önemli üç türü: ALA (alpha-linolenic acid), DHA (docosahexaenoic acid), ve EPA (eicosapentaenoic acid) dır. EPA ve DHA çoğunlukla hayvansal gıdalarda bulunurken, ALA bitkisel kaynaklarda bulunmaktadır. Omega-3 ve -6 yağları, eikosanoidler adı verilen önemli sinyal moleküllerini üretmek için kullanılır. Omega-6/omega-3 oranını korumak sağlık açısından önemlidir.

 

Diyetteki başlıca omega-3 yağ asitlerinin başlıca kaynağı; uskumru, somon, ringa balığı, morina gibi özellikle yağlı balıklar olmak üzere taze balık yemekten gelir. EPA’nın absorpsiyonu trigliserit formunda %90 iken etil ester formunda %60’dır. Amerikan Kalp Derneğinin kardiyovasküler hastalık riskini önlemek için günde en az 0,5 g omega-3 yağ asiti tüketilmesini önerdiği 2003 yılından bu yana kılavuzlarda değişmemiştir.

 

OMEGA-3 VE BAĞIŞIKLIK

 

Bağışıklık sistemi, organizmaları virüsler veya bakteriler gibi istilacı patojenlerden koruyan bir savunma sistemidir. Bağışıklık için sağlıklı ve dengeli beslenmek şarttır. Omega yağ asitlerinin en bilinen özelliklerinden biri inflamasyonu azaltmaya yardımcı olmasıdır. Çoklu doymamış yağ asitleri ile beraber hücresel membranın akışkanlığı artmaktadır. Diyette omega-3 yağ asitlerinin eksikliği hücre zarının bileşimini değiştirebilir. Makrofajlar doğuştan gelen bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Omega-3 yağ asitleri hem doğuştan gelen hem de edinilmiş bağışıklık sistemleri için inflamatuar süreçlere ve immünomodülasyona aracılık etmede rol oynar. Chanda ve ekibi tarafından yapılan bir çalışma, omega-3 yağ asitlerinin ilaç direnci potansiyeli düşük olan potansiyel bir antimikrobiyal ilaç olabileceği sonucuna varmıştır. Bununla birlikte, bu yağ asitlerinin antimikrobiyal ajanlar olarak kullanımı henüz dünya çapında klinik tıpta fazla ilgi görmemiştir. Omega-3 yağ asitleri, özellikle makrofajlarda, nötrofillerde, T hücrelerinde, B hücrelerinde, dendritik hücrelerde, doğal öldürücü hücrelerde, mast hücrelerinde, bazofillerde ve eozinofillerde bağışıklık hücrelerinin aktivasyonunu düzenleyen çoklu doymamış yağ asidi olarak kabul edilir.

 

Makrofaj biyolojisinin omega-3 yağ asitleri tarafından değiştirildiği belirlenen üç ana özelliği vardır:

 

Sitokinlerin ve kemokinlerin üretimi ve salgılanması,

Fagositoz kapasitesi

Klasik olarak aktive edilmiş veya alternatif olarak aktive edilmiş makrofajlara polarizasyon.

Çalışmalar, omega-3 yağ asitlerinin nötrofillerin hücre zarının fosfolipidlerini içerdiğini ve prostaglandinler, lökotrienler ve maresinler gibi farklı aracılar ürettiğini göstermiştir. Ek olarak, nötrofiller, nötrofil göçünü, fagositik kapasiteyi ve mikropları öldürmek için reaktif serbest radikallerin üretimini teşvik ederek bağışıklık fonksiyonunu güçlendirir. Omega-3 yağ asitleri, örneğin makrofajlar veya dendritik hücreler gibi antijen sunan hücreleri (APC) teşvik ederek T hücrelerinin işlevini etkinleştirmeye yardımcı olur. Daha sonra, bu, CD4 hücreleri, Th17 hücreleri ve düzenleyici T hücreleri gibi T hücrelerinin farklı alt gruplarının aktivasyonunu destekler. B hücreleri ayrıca omega-3 yağ asitleri tarafından aktive edilir, ağır zincir immünoglobulin yeniden düzenlemelerini ve daha fazla farklılaşmayı kullanan daha fazla antikor üretir. Çalışmalar, omega-3 yağ asitlerinin çalışma farelerinde B hücrelerinin popülasyonunu da arttırdığını iddia etmektedir. Omega-3, sitokinleri ve kemokinleri salgılayarak, fagositoz yeteneğini teşvik ederek ve polarizasyon yoluyla makrofajları aktive ederek makrofajların işlevini iyileştirir.

 

Omega-3 yağ asitlerinin inflamatuar yanıt üzerinde birçok etkisi vardır; bununla birlikte, analitik veriler kritik hastalardaki rolünü henüz kabul etmemiştir. Gelecekteki araştırmalar, omega-3 balık yağlarının takviyesinin SARS-CoV-2 tedavisinde çok önemli bir rol oynayabileceğini gösterebilir. (Hathaway ve ark.,2020)

 

Yapılan araştırmalar sinyal molekülleri olarak da rol oynayabileceklerini ve bu nedenle bu bağışıklık hücrelerinin nerede ve nasıl aktive edildiğini etkileyebileceklerini gösterir. Sonuç olarak omega-3 yağ asidi bağışıklık sisteminin hücrelerini işleyişini etkileyerek bağışıklığa katkı sağlamaktadır.

 

 

OMEGA-3 VE COVID 19

Omega-3 yağ asitleri, inflamatuar belirteçleri azaltarak COVID-19’da rol oynayabilir ve koroner komplikasyonları azaltabilmektedir. Erişkin solunum sıkıntısı sendromu (ARDS)’da omega-3 takviyesinin rolünün daha fazla açıklığa kavuşturulması gerekmesine rağmen, reaktif oksijen türlerini ve TNF-α, IL-1β, IL-6 ve IL-8 gibi proinflamatuar sitokinleri azaltmadaki hayati rolü, yaygın olarak belgelenmiştir. Bu nedenle, COVID-19 için potansiyel müdahaleler için omega-3 yağ asitleri düşünülebilir. (Hathaway ve ark.,2020)

 

Korona Virüsten kaynaklı ölümlerin ciddi bir inflamatuar yanıt içeriği de görülmektedir. Balık yağından elde edilen omega-3 yağ asitleri, çeşitli anti-inflamatuar ve pro-çözücü özelliklere sahiptir. Enflamasyon çözünürlüğü, özelleşmiş pro-çözünürlük aracıları (SPM’ler) olan lipid aracılarına güçlü bir şekilde bağlıdır. Omega-3 çoklu doymamış yağ asitleri (ω-3 PUFA’lar), resolvinler, koruyucular ve maresinler dahil olmak üzere çok güçlü SPM’lerin öncüleridir. Bu nedenle, COVID-19 hastalarının klinik yönetimi için omega-3 PUFA’ların kullanımını düşünmek mantıklıdır. (Torrinhas ve ark., 2021)

Omega-3 takviyesi, COVID-19’lu kritik hastalarda solunum ve böbrek fonksiyonunun çeşitli parametrelerinin seviyelerini de iyileştirdiği görülmüştür.(Doaei ve ark.,2021)

Hem orta hem de şiddetli COVID-19, IL-6’da bir artışla mevcut olsa da ( Chen ve diğerleri, 2020 ), ≥100 pg/mL konsantrasyonlar, yalnızca yüksek sistemik viral nükleik asit tespiti olan kritik hastalarda gözlenir ( Huang ve ark. , 2020). Artan sitokin seviyelerinin COVID-19’da daha kötü klinik sunum ve sonuç ile ilişkili olabileceğini desteklemektedir ve IL-6, sitokin fırtınasının önemli bir itici gücü olabilir. COVID-19 için itici güçleri olarak sitokin olmayan inflamasyon aracılarını keşfetmenin önemi gelişiyor. Arnardottir, H., ve ark., 2021)

KAYNAKLAR

 

Hathaway III, D., Pandav, K., Patel, M., Riva-Moscoso, A., Singh, B. M., Patel, A., … & Abreu, R. (2020). Omega 3 Fatty Acids and COVID-19: A Comprehensive Review. Infection & chemotherapy, 52(4), 478.

Doaei, S., Gholami, S., Rastgoo, S., Gholamalizadeh, M., Bourbour, F., Bagheri, S. E., … & Goodarzi, M. O. (2021). The effect of omega-3 fatty acid supplementation on clinical and biochemical parameters of critically ill patients with COVID-19: a randomized clinical trial. Journal of Translational Medicine, 19(1), 1-9.

Torrinhas, RS, Calder, PC, Lemos, GO ve Waitzberg, DL (2021). Parenteral balık yağı: 2019 koronavirüs hastalığı için adjuvan bir farmakoterapi?. Beslenme , 81 , 110900.

Arnardottir, H., Pawelzik, S. C., Öhlund Wistbacka, U., Artiach, G., Hofmann, R., Reinholdsson, I., … & Bäck, M. (2021). Stimulating the resolution of inflammation through omega-3 polyunsaturated fatty acids in COVID-19: rationale for the COVID-Omega-F Trial. Frontiers in Physiology, 11, 1748.

Gutiérrez, S., Svahn, S. L., & Johansson, M. E. (2019). Effects of omega-3 fatty acids on immune cells. International journal of molecular sciences, 20(20), 5028.

Glencross, D. A., Ho, T. R., Camina, N., Hawrylowicz, C. M., & Pfeffer, P. E. (2020). Air pollution and its effects on the immune system. Free Radical Biology and Medicine.

Yazı: Dyt. Buse Altınay